Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

19 Mart 2011 Cumartesi

AŞK ANCAK GELİNLİK GİYDİRİR

Sevgili Pınar Korkmaz canım ablam köşe yazısında bize yer vererek sürpriz yapmıştı :)
Buyrun o yazısı ;





Evlilik elbette birinin yanına sopa yutmuş gibi oturup, şaşkın bir yüz ifadesiyle “Evet, kabul ediyorum” cümlesinin söylenmesi ve ardından şık bir imzanın atılması değil. Her ne kadar herkese öyle görünse de ve her ne kadar herkes imza atınca işin bittiğini düşünse de…

Ben bu cümleleri yazarken kim bilir kaç kişi evlilik teklifi etti, kaç kişi evlilik teklifi aldı ve kim bilir kaç kişi evlendi… En kötüsü de kim bilir kaç kişi mutsuz evliliğin sürdüğü evlerde yaşamaya devam etti.

Evlilik üzerine binlerce kitap makale yazılsa da açıklanamayacak, kuralları kesin ve net belli olmayan, herkes için ayrı yaşantılar oluşturan bir kurum. Kurum gözüyle bakılması bile sevimsiz yapmaya yetiyor zaten. Hepimizin evliliği başka, birilerinin verdiği akıl bir diğerinin işine fazla yaramıyor o yüzden. Kadınlar ve erkekleri genelleme yaparak tek elden ve tek ağızdan tanımlayan zihniyet, her evliliği de aynı sanıyor ve büyük bir hataya düşüyor.

Neyse…

Geçelim.

Bir ömür boyunca başka birisiyle beraber yaşamayı ve başınıza gelebilecek tüm iyi ve kötü şeyleri birlikte karşılamayı kabul etmek evlilik. Bu sebepten iyi bir meslek, çok para, yakışıklı koca, güzel eş, akıllı ve gürbüz çocuklar evlilikleri yürütmeye yaramıyor ne yazık ki…

Birisi için “Ne olursa olsun” diyebilmek canı gönülden…

Zenginken, fakirken, sarhoşken ve sinirliyken onu hep aynı görmek…

Yanlış yaptığında da, doğruları sıraladığında da onu aynı şekilde sevmek, aynı şekilde sevebilmeyi göz almak…

Yanındakinin canını acıtmayacak kadar duyarlı olmak evlilik ve hatta tüm hayatının o olduğunu bilmek ya da anlayabilmek…

Güvenebilmek… Üzüntünü, sevincin anlattığında seninle aynı şeyleri hissettiğini bilmek, şefkatle sarabilmek, sarılabilmek, yanlış yaptığında yumuşacık bir elin seni tutup, kaldığın yerden çıkaracağını bilmek…

Herkese karşı tek olmak evlilik…

Birileri için bölünmek değil.

Ortak bir amacı paylaşabilmek nereden gelirse gelsin o iki kişi…

Bu yüzden zordur evlilik…

Birini kayıtsız şartsız sevmeyi kabullenmek çok zordur.

Kimi tek vücut olur yıllar boyunca, kimi o tek vücudu parçalar o yıllarda.

“Senin yanındayım” demenin en anlamlı yoludur aslında evlilik. “Hayatım boyunca senin yanında olmaya gönüllüyüm” demektir.

Bu içten gelen gönüllüğünün ömür boyunca devam etmesi için de kendini feda etmektir çoğu zaman…

Yıllarca süren her evlilik mutlu evlilik midir?

Hayır…

Dedim ya… Herkes ancak kendi bilir evliliğini. Beraber mi feda oldular, sadece biri mi feda etti kendini bu ancak gönüllerinin derinliklerinde anlaşılır.

Zordur işte evlilik…

Öyle dipsiz bir kuyudur ki, sonu ne olacak diye beklemekten tükenir ömür bazen…

Ben de şimdi gelin ve damada diyorum ki;

Hep böyle güzel bakacak kadar sabırlı olun birbirinize.

Bazen raydan çıkıverir hayat, sizin belirlediğiniz çizgide gitmez, o samanlıkları seyran eden sevginin bile güçsüz kaldığı anlarla tanışırsınız aniden, işte o zaman birinizin fedakârlığı seçeceği andır ve öyle önemlidir o an, hızlı ve doğru karar vermenizi gerektirir… İşte o anlarda kullanmak için akıl diliyorum size… Evlilikler için en az dilenen şeydir bu ama bence en önemlisidir.

Biriniz önden giderken, diğerinin mutlaka arkada olduğunu bilecek, hatta emin olacak kadar güven diliyorum yüreklerinize.

Yalnız olmanız gereken zamanları bilecek kadar güçlü sezgileriniz olsun ömür boyu.

Görünen ya da görünmeyen kimse olmasın aranızda.


Bugün birbirinize sıkı sıkı sarılan kollarınızdaki cesaret, en kötü anlarda terk etmesin sizi. Bazen insan ağlayarak da sarılmak zorunda kalır, unutmayın sakın bunu… Birbirinizin gözyaşını silmeniz gereken günler muhakkak gelecektir, hatta bazen birinizin ne olursa olsun, diğerinden daha güçlü olması gerekecektir.

Bunları da geçelim şimdi…

Şirinem benim!

Gözlerin hep gülsün böyle… İnsanın içini ısıtan sesin, gün gelsin bebeğinin kulağına ninni olsun… Mutluluğunuz yüzünüzden önce gönüllerinize yerleşsin, hem de temelli…

Ancak unutmaman gereken birçok şey var tabi…

Kocaya fazla yüz verilmeyecek.

En baştan temizliğin ince detayları kendisine öğretilecek. Mesela cam nasıl silinir… Hı?

Eve geç gelme durumları daha en baştan izin kâğıdı uygulamasıyla kontrol altına alınacak, her geç kaldığı dakika burnundan fitil fitil getirilecek.

Kirli çamaşır sepetinin yeri kendisine gösterilecek.

“Evin reisi kim?” sorusuna ilk günden cevap verilecek ve konu bir daha açılmayacak.

Disiplin ve otorite olacak. (Sen de tabi)

Çok yorulacaksın…

Bu yazıyı okuyanlar ve senin tarafından ciddiye alınmayacağını düşünerek yazdım elbet… Bana yarın azarlayan mailler gelmesin lütfen beyler tarafından… Şaka yapıyoruz burada. Evliliğe yeni başlamış genç insanlara “Ev İşletmesi” dersi verir gibi hissettim kendimi bir an ve çizgiyi değiştirdim.

Şirinem, evliliği yürütmek için aşktan daha büyük duygular lazım. Aşk falan derler, yalandır. Aşk gittikten sonra gözlerinizde daha fazla ışık kalacak, işte önemli olan da o. Sakın bunu unutma. Aşk sadece o gelinliği giyecek cesareti veriyor insana. (Yemin ederim bak!)

Seveceksin canı gönülden, her halini… Aynı evin içinde en sevimli ve en sevimsiz hallerinizi göreceksiniz birbirinizin… Ne kadar sevgi dolu, ne kadar sabırlı ve ne kadar cesaretli olursan emin ol, o kadar mutlu olacaksın.

Ben biliyorum ama sen çok mutlu olacaksın.

Gönlün gibi olacak hayatın.

Güzel ve duru…

Neyse… Geçelim bunları ve hayatın boyunca en çok duyacağın soruya gelelim.

Söyle bakalım, akşam ne yemek var?

11.10.2006
Pınar  Korkmaz


6 yorum:

Şerife dedi ki...

evliliği çok güzel anlatmışsınız

İkiz Annesi dedi ki...

Evlilik ben olmaktan geçip biz olmayı öğrenmek demek:)
Gelinliğin çok güzelmiş çok hoş bir gelin olmuşsun canım.
Bir ömür mutlu olmanızı dilerim:)

dilek dedi ki...

:)) akşama ne yemek var?????
Bideeee seni çok göresim var:) randevu veriyorum 29 haziran...Çengelköy/çınaraltı:) olurmu?

Ülkü dedi ki...

Yazı Pınar Korkmaz'a ait ben sadece konuyum :)

Aylin'cim kesinlikle seni beni biz yapmak demek :)
Teşekkür ederim, hepimiz mutlu olalım inşallah :)

Dilek'cim ıspanak var yirmisin :) Benimde göresim var ama tarih olmaz hafta içi çalışıyorum o gün gelsin bakarız :)

Asahhara dedi ki...

Çooook etkileyici ve ders çıkartılınacak bir yazı. Bu arada bir gelinlik insana bu kadarmı yakışır. Tü tü maşallah arkadaşımaaaaaaaaaa.

Ülkü dedi ki...

Teşekkür ederim arkadaşım :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...