Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Nisan 2011 Perşembe

Çocuk yoğun bakım ünitelerinin durumu/Blogcu Anne


Sevgili Blogcu Anne konuk olarak Kader hemşireyi ağırladı.Kader hemşirenin verdiği
bilgiler önemli Blogcu Annemizdende izin alarak bilgileri paylaşıyorum sizlerle ;

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çocuğunuzun başına bir şey gelirse, ama ciddi bir şey gelirse, yoğun bakımlık bir duruma ihtiyacınız olursa, ne yapacağınızı biliyor musunuz?
Herhangi bir hastanede yoğun bakım hizmeti alabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Blogcu Anne okurlarından Kader Hemşire, durumu aşağıda anlatıyor.
Kader Hemşire, İstanbul’da çalıştığından İstanbul hakkında fikir veriyor. Ancak verdiği ipuçları şehir fark etmeksizin uygulanabilir.
***
Zeynep Kamil hastanesinde ASKOM (Acil Sağlık Koordinasyon Merkezi) Hemşiresi olarak çalışmaktayım. 13 yıllık meslek hayatım boyunca yenidoğan yoğun bakım, bebek odası, doğum acil, doğumhane, genel acil servis ve 112 ambulans servisinde hemşire olarak çalıştım.
Şu anki görevim hastane, diğer hastaneler ve 112 ambulans servisi arasındaki iletişimi sağlamak; 112 ve diğer 20 hastane arası anlık durum, boş yatak ve doktor verilerini paylaşmak; hastaneye gelen ambulansları yönlendirmek; gerekli olduğunda yoğun bakım yatakları sağlanmasına ve hastayı sevk işlemlerinde yardımcı olmak.
23 Nisan günü yaşadığım bir olay sonucunda bu yazıyı yazmaya karar verdim.
2 yaşındaki oğlumla ve anneannemizle beraber Göztepe Özgürlük Parkı’ndaki 23 Nisan etkinliklerine gittik. Oradan da Nurturia kortejine katılacaktık ki, parkta yuvarlak kalenin çevresinde oğlum koşarken karşıdan gelen kendinden büyük bir çocukla çarpışarak sert bir şekilde beton zemine arka üstü düşmesi ve kafasını çarpması bir oldu. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aldık soluğu…
Beyin cerrahi doktorunun ameliyatta olması nedeniyle çocuk cerrahi doktoru oğlumu görerek başka hastaneye götürmemizi söyledi. Orada da hastanelerin genelinde yaşanılan tanıdık sıkıntılardan sonra röntgen, tomografi vesaire çektirmedim, ve semptomlar ortaya çıkarsa çektirmek üzere çocuğumu evde kendim takip etmeye karar verdim. Mesleğim gereği yaşadığım sıkıntılar yüzünden öldüm öldüm dirildim, ya yoğun bakım gerek olursa diye…
Olaydan sonraki 24 saat boyunca ömrümden ömür gitti. Sabaha kadar uyumadım. Allah’a şükürler olsun ki oğlum şu an iyi.
Yaşadığım bu kazadan ve en son haberlerde çıkan yoğun bakım hastane skandalından sonra çocuklu aileler yoğun bakım konularında bilinçlensinler istedim.

Gelelim asıl konuya: ÇOCUK YOĞUN BAKIMLAR

Öncelikle belirteyim: Sağlıkla ilgili her türlü sıkıntılarda başvurabileceğiniz Sağlık Bakanlığı iletişim merkezinin (SABİM) telefon numarası 184. Bu numarayı yaşadığınız her türlü olumsuzluk, şikâyet, düzeltilmesini istediğiniz durumlar ve önerilerinizle arayabilirsiniz.
Zeynep Kamil hastanesinde çocuk ve yetişkin yoğun bakım üniteleri yok maalesef. Yaş fark etmeksizin yoğun bakım ve spesifik branş gerektiren (beyin cerrahi, göğüs hastalıkları, dahiliye, nöroloji) durumlarda hastalar diğer hastanelere sevk ediliyor. Acile başvuran çocuk hastalarda yoğun bakım gereken durumlarda özel de dâhil olmak üzere 30-40 hastane arayıp da yer bulamadığım ve elimin ayağımın kilitlendiği durumlarda olabiliyor. Bu bizzat kendi çocuğum için de geçerli…
Hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine 30 güne kadar bebekler alınabiliyor. 30 günden sonraki bebekler çocuk yoğun bakımlarda takip edilebiliyor.
30 gün sonrası ve 14 yaş arası çocuk yoğun bakımların sayısı da elle tutulacak kadar az devlette. Küçük özel hastaneler de “ventilasyon makinalarımız çocuğa uyumlu değil” diyerek çocuk hastaları kabul etmiyorlar. Makine uyum sorunundan mı, yoksa ufak çocuk sorumluluğu almak istemediklerinden mi bilinmiyor. Anestezi doktoru kabul etmedikten sonra sorgulanamıyor.
Ancak büyük özellerde bu hem yetişkin hem çocuk uyumlu ventilatörler mevcut, ki onların da SGK ile anlaşması ya hiç yok ya da yüzde misali bir kısmını devlet, bir kısmını şahıs ödüyor.
İstanbul Anadolu yakasında yenidoğan yoğun bakımı olan hastaneler şunlar: Zeynep Kamil 27, Kartal Lütfü Kırdar 25, Göztepe 10 ve Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde de 9 adet ventilatörlü kuvöz (3. düzey) mevcut. Verileri elime tam olarak ulaşmamakla birlikte Avrupa yakasında da durum çok farklı değil.
30 gün sonrası ve 14 yaş arası çocuklara hizmet veren yoğun bakım üniteleri devlet hastanelerinde yetersiz, var olanlarınsa boşalmasına bile fırsat kalamıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 6 yataklı, Çapa Tıp Fakültesi’nde 7+3 ara yoğun bakım yataklı, Bakırköy Sadi Konuk’ta 6 yataklı, Haseki’de ise 4 yataklı çocuk yoğun bakım üniteleri var sadece.
Erişkin yoğun bakım ünitelerine gelince… Kartal Lütfü Kırdar’da 21, Kartal Yavuz Selim’de 17, Fatih Sultan Mehmet’te 17, Göztepe’de 16, Ümraniye’de 9, Haydarpaşa Numune’de 21, Şişli, Okmeydanı, Bağcılar, Başakşehir, Haseki  hastanelerinde sadece eriştin yoğun bakımlar var. Bunlar ancak boş olduğu zamanlarda çocuk hasta alabiliyorlar, ve maalesef ki yataklarının azlığı nedeniyle de hiç boş kalmıyorlar.
Tüm İstanbul genelindeki durum bu şekilde… Bu sayıların İstanbul nüfusu için ne kadar yetersiz kaldığını anlatamam.
Yarın başımıza bir hal geldiğinde anlıyor olacağız durumun vahimliğini: o ona sevk ederken ve yer bulunamazken. Özel hastanelelerde gecelik minimum yatak ücretinin 1000 TL olduğu yoğun bakımlar ise parası olana açık.
Özel sigortaların neyi kapsayıp, neyi kapsamadığı ve neleri içerdiği konusunda hiçbir fikrim yok; özel sigorta sahibi değilim.
Ben az çok İstanbul genelindeki devlet ve özel hastanelerdeki durumu biliyorum.

Şimdi gelelim NE YAPABİLİRİZ’e.
Çocuklarını özel hastanelere muayeneye götüren anne-babalar gittikleri hastanelerin şartlarını araştırarak, sorarak öğrensinler ve bilinçlensinler. En azından kendi acil durum planlarını oluştursunlar.
Sorulabilecek sorular ana hatlarıyla aşağıdaki gibi:
  • Acil servisinizde her daim çocuk uzman doktoru var mı?
  • 2-14 yaş için çocuk yoğun bakımınız var mı?
  • 2-14 yaş için uyumlu solunum cihazı-makineniz var mı?
  • Hastanenize özel sevk edilmek üzere hastalarınız için tam teşekküllü ambulansınız kapıda mevcut mu? Yoksa hastalar acil durumda çağrılmak üzere özel ambulans şirketiyle mi anlaşmalı?
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum çocuklarımızla beraber…


Blogcu Anne ve Kader hemşireye teşekkür ederim.

10 yorum:

Şenay- Doğam dedi ki...

Be degerli bilgilendirme yazısı ıcın cok cok cok tesekkur ederım..

ASLI dedi ki...

Önemli bilgiler.
Avusturya´nin en cok saglik sistemini seviyorum.Avrupa capinda 1.sirada.Inanilmaz bir sistemleri var.Insan hayatina cok ama cok önem veriyorlar

Ülkü dedi ki...

Keşke bizde de öyle olsa Aslıcım :(

Rica ederim Şenaycım :)

Asahhara dedi ki...

Bu paylaşm için teşekkür ediyorum. Bak okudum ama :D sırf teşekkür etmek için etmiyorum. Blogcu annenin evladınada çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kızım 12 yaşında bende faydalanmış oldum. Teşekkürler duyarlılığın için.

Ülkü dedi ki...

Rica ederim canım, blogcu annenin değilde Zehra hemşirenin kuzusu bende geçmiş olsun diyorum.

dilek dedi ki...

Allah kimseye evladını acısını göstermesin inşallah...sevgiler..

zeynep dedi ki...

Çok yararlı bir bilgi oldu canım şimdi geldim hastaneden eve,Allah kimseyi düşürmesin yokluğunu da göstermesin diyelim,Zehra hemşireye ayrıca geçmiş olsun.Yazık ki dediğin gibi parası olana her yerin kapısı açık ama devlet hastanelerindeki bu durum çok büyük bir ayıp.İst. böyleyse Ankara yada diğer küçük şehirleri düşünemiyorum bile..
Acil çözüm üretilmesi gereken durumlar bunlar canı yanan biliyor ancak maalesef...
Sevgiyle..

Ülkü dedi ki...

Amin Dilek'cim.

Zeynep'cim hastenede ne işin vardı?
Sevgiler benden canım ;)

Adsız dedi ki...

neden olmasin:)

bel fıtığı ameliyatı dedi ki...

Siteniz aslında özel. Sitenizi devrimcilik ettiğinizi keşfettim. Çizim için gerçekten şaşırtıcı bir tarz seçtiniz. Buna değer verdik

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...